Duyurular
   Sitemiz yenilendi!
Soru Cevap bölümünde yayınlanmak üzere uygun hatıralarınızı yazdığınız ilahileri ve sorularınızı aşağıdaki e-mail e tıklayıp gönderebilirsiniz.
   Ayrıca Hafız Ahmed Efendimiz ve Hafız Yahya Efendimizle ilgili hatıralarınızı yayınlamak üzere bekliyoruz.
   Yüce Rabbimizin selamı üzerinize olsun.

ALLAH’IN YEMİNİ

            Yüce Allah (C.C.) “Tin” suresinde incir, zeytin, Tur-i Sina ve Harem-i Şerif (Beytullah) üzerine kasem (Yemin) ediyor. İncir ve zeytin, Allah’ın (C.C.) sonsuz nimetlerinden ikisidir. Tur-i Sina da Hz. Musa’nın (A.S.) Allah (C.C.) ile kelamlaştığı dağdır.
           Beledil Emin, Harem-i Şerif’i kasdediyor. Bu kutsal yerlere ve meyvelere Allah’ın (C.C.) yemin etmesinde, muhakkak hikmetler vardır.
            Her ayetin bir zahir, bir de batın manası vardır. Allah’ın (C.C.) efal, sıfat ve zat-ı ilahiyesi vardır. Allah’ın (C.C.) fiilleri sonsuzdur. İşte, incirdeki çekirdeklerin çokluğu, Allah’ın (C.C.) efali ilahiyesini temsil ediyor. İncirin kendisi de zat-ı ilahiyesini ifade ediyor.
           Burada Allah (C.C.) kendi zatına, sıfatlarına ve efaline işaret ederek, onların üzerine yemin ediyor. Devamla Tur-i Sina’da gönlüne (Gönül Dağı) işaret var. Mü’min kulun kalbinde Allah (C.C.) bulunduğuna göre, gönüller, Allah’ın (C.C.) ikametgahıdır.
           Allah’ın (C.C.) sıfatlarıyla sıfatlanan kişi, mü’mindir. Tevhid-i efal, Tevhid-i sıfat ve Tevhid-i zat fenafillah meratiplerini geçmiş insan, Allah’ın (C.C.) ahlâkıyla ahlâklanmıştır.
            Allah’ın (C.C.) yemininden sonra, Amel-i Salih olmayanları, “Esfeli Safilin” e atacağını söylüyor. Hem de şimdi burada. Zahir anlamda, “Esfeli Safilin” cehennemdir. Bu ahirette olduğu düşünülür. Hakikatte ise, şu andaki zamanda, cennet ve cehennem vardır. Kişi, ya cennettedir, ya da cehennemdedir.
            Allah (C.C.) insanların tümünü, Ahsen-i Takvim (güzel şekilde) dünyaya getirir. Ancak, akıl baliğ (buluğ) olunca, kendi nefsine uyar. Benliği, kibiri, şirki,  isyanı ile kirlenmiş olur. Eğer, gururu atar, benliği atar, isyanı bırakır, allah’ın (C.C.) dosdoğru yoluna girerse insan-ı kâmil olur; amel-i salih olmuş olur.
            Bir keresinde Beyazid-i Bestami Hazretleri hacca gitmektedir. Bir köpek yanlarına gelir, dilini çıkarmış vaziyette, susuzluktan hararetle solumaktadır. Kendisinde su olmadığı için, Beyazid-i Bestami Hazretleri, arkadaşından su ister. Arkadaşı “Köpeğe verilecek suyum yok” der. Kervandaki herkesten su ister. Fakat, kimse vermez. Büyük veli “Benim yetmiş haccım var. Bunları size vereyim, suyu bana verin” deyip suyu alır, köpeği sular. Allah’a (C.C.) münacat ederek “Ya Rabbim! Benim yetmiş haccım bir köpeği bile sulamadı. Yaptığım amellerin işte bu kadar değeri var” der.
            Cenâb-ı Peygamber (S.A.V.) bir hadis-i şerifinde “Niyetül mü’mini hayrun min amelih” (Mü’minin niyeti, amelinden hayırlıdır” buyurur. Buradan da anlaşıldığına göre salih amel, yaptığı amelden kişi, kendisine hiçbir pay çıkarmayıp Hak ile Hakk’a ibadet ve hizmet etmesidir.
                                                                 
Velhamdülillahi Rabbi’l âlemîn.
                                           Beylerbeyi, 8 Haziran 1991

 Tasarım: Mimar Ali Soyyiğit      e-mail