Duyurular
   Sitemiz yenilendi!
Soru Cevap bölümünde yayınlanmak üzere uygun hatıralarınızı yazdığınız ilahileri ve sorularınızı aşağıdaki e-mail e tıklayıp gönderebilirsiniz.
   Ayrıca Hafız Ahmed Efendimiz ve Hafız Yahya Efendimizle ilgili hatıralarınızı yayınlamak üzere bekliyoruz.
   Yüce Rabbimizin selamı üzerinize olsun.

TEVHİD BABASI

            Eğer kardeş Hakk’ı bileyim dersen
            Fail O'dur mutlak birleyim dersen
            Nefs-i emmareden geçeyim dersen
            Malından mülkünden geçmeden olmaz.
  
            Hz. İbrahim (A.S.) için tevhidin babası denir. Kur’anda da Allah (C.C.) bunu açıkça anlatır. Çünkü Hz. İbrahim (A.S.) Hakk-al yakin iman etmiştir.
            Hz Peygamber (S.A.V.)  de millet-i İbrahim’dendir.
O’nun soyundan gelmektedir. Her namazda onlara salat-u selam etmemizin hikmeti budur.
            Hz.İbrahim (A.S.) peygamberlerin imamı idi. Hz. Peygamber (S.A.V.) de miraçta bütün peygamberlere imam oldu.
            Hz. İbrahim (A.S.) bu şerefe nasıl erdi?
            Hz. İbrahim (A.S.) Hz. Allah ‘tan (C.C.) bir erkek evlat istedi. Bunun karşılığında da en çok sevdiğini kurban edeceğini vaat etti.
            Hz. Allah (C.C.) O’na Hz. İsmail’i verdi. Sonraları gördüğü rüyalarla sığırlarını, develerini, koyunlarını, yani mallarını Allah’a (C.C.) kurban etti. ( Bir rivayete göre binlerce hayvan kurban etti.)
            “Bin” Arapça ‘da çok anlamına gelir. Zaten Hz. İbrahim (A.S.) çok da zengindi. Dolayısıyla, kesret olan malından geçip onları birer birer , tereddüt etmeden Allah’a (C.C.) kurban etti.
            Bu kesret âlemi de ef’âl’i temsil eder.
            Bu kadar malın kurban edilişinden sonra Hz. Allah (C.C.) “ Hani en sevdiğini kurban edecektin?” buyurur. O zaman, Hz. İbrahim (A.S.) Hz. İsmail’in en çok sevdiği olduğunu anladı ve kurban etmeyi kabul etti. Buna da hiç itiraz etmeden hemen teslimiyet gösterdi.
            Hz. Hacer validemize Hz. İsmail (A.S.) hazırlamasını söyledi. Hz Hacer validemiz de hiç itiraz etmeden teslim oldu. (Bunun karşılığında Hz.Allah O’na zemzem’i verecektir.) Hem de Hz. Peygamber efendimiz (S.A.V.) O’nun soyundan gelecektir.
            Halbuki Hz. İbrahim’in (A.S.) diğer hanımı Hz. Sariye Hz. Hacer validemizi , kölelikten geldiği için, hakir görüyorlardı. O ise çok mütevazi ve temiz idi. O’nun bu hali, Hz. Resülullah’a (S.A.V.) soy olmasına sebep oldu.
            Hz. İsmail (A.S.) tam teslim oldu, elinin bağlanmasını istemedi. “Beni teslim olanlardan bulacaksın.” dedi.
            Burada oğlunu kurban eden Hz. İbrahim (A.S.) nispet sıfatını kurban etmiş oluyor. Yani bunu ispat etmiş oluyor.
            Sonra Nemrut’un ateşine atılırken de nispet olan zatını kurban ediyor. ( Kur’an’da ateşe atılma anı anlatılır, fakat sonrası hakkında kesin bir ifade yoktur.)
            İşte Hz. İbrahim (A.S.) malını kurban etmekle ef’âlini, oğlunu kurban etmekle sıfatını, kendini kurban etmekle zatını yok etmiş oluyor. Yani fena fillah mertebelerini geçmiş oluyor.
            Malın sahibi Allah(C.C.), sıfatların sahibi Allah (C.C.), vücudun sahibi de Allah’tır.(C.C.)
            Kısacası Hz. İbrahim (A.S.) her şeyiyle tevhidi ispat ettiği için “Tevhid babası” ünvanını almıştır.
            Diğer peygamberler ve evliyalar da Hakk’a teslimiyetlerini ispat etmişlerdir.
            Mısr-i Niyazi Hazretleri “ Bu tevhidin ne olduğunu anlayan, bir damlasına her şeyini verirdi.” diyerek konuyu aydınlatıyor.
            Bu dervişlik yolundan gelen geri dönmeye kalkarsa perişan olur; şaşar kalır. Belki de hiç girmemesi daha iyi olur. Onun için derler ki, “ Ya bu deveyi güdeceksin, ya da güdeceksin.” Yoksa kurtuluşu selameti bulamazsın.
            Bir gün  Hacı Efendi’ye birisi “ Allah razı olsun.” der. Hacı Efendi de “ Şimdi sen bana Allah belanı versin mi diyorsun?” diye karşılık verir. Adam şaşırır. “Ne münasebet.” der. Hacı Efendi açıklık getirerek   “Çünkü Allah (C.C.) birinden razı oldu mu  ona  birçok bela ve musibet verir. Yani onun nefsini terbiye ettikten sonra razı olur.” der.
            Hz. Ömer  “Bugün Allah için ne yaptın?” buyuruyor. Bizler (ihvanlar olarak) Allah için komşuya, akrabaya, ihvanlara ve de insanlara ne yapıyoruz? Yani, onlara faydalı olabiliyor muyuz? Eğer, insanlara faydalı olabiliyorsak, gönüller kazanabiliyorsak, dolayısıyla efendinin gönlüne girebilirsek olur. Başka türlü ne yaparsak nafile.
            “Amelin çokluğu fayda vermez; Haliki kulundan razı olmayınca.”Onun için İslâm demek, güzel ahlâk demek. Zikrullah, güzel ahlâkı tahakkuk ettirmek içindir.
            Hasan Fehmi Efendimiz , “Ey canlar, tevhid kimseye uymaz; ancak tevhide uyulur. Tevhide hile karıştırmayın.” buyurmaktadır.
            Tevhid bir malumat değildir, bir söz de değildir. Tevhid bir haldir, yaşantıdır. Kişi de (salikte) bu  tevhid hali yoksa, hiçbir şey kazanmamıştır o.
            Tevhid ehli olmak için, nispetinden kurtulmuş olmak lâzımdır. Buğuz, inat, kibir, riya  ehl-i tevhidde olmaz. Aksine, her biri en güzel sıfatlarla (ahsen sıfat)  bezenir. Bu sıfatlar aynen  peygamberlerin sıfatlarıdır.
            Mısr-i Niyazi Hazretleri de bu konuya “ Dört taraftan yıkılıp, üryan olan anlar bizi.” diyerek  açıklık getiriyor. Dört taraftan gaye buğuz, hased, inat ve kibirdir.
            Ehl-i tevhid tefekkür sahibidir. Tefekkür ise en üstün ibadettir. Cümle gördüklerinde, Hakk’ı düşünerek, Hakk’ı tesbih edecek; şuhud edecek.
            Allah (C.C.) çok temiz olanları sever. Nedir bu temizlik? Bütün kötülükleri atıp, halis niyetli olmaktır.
            Kişi kendi içinde ki pislikleri yine kendisi temizleyecek. Yoksa biri gelsin de beni temizlesin diye beklemeyecek. Mürşid ancak bir yol gösterir; salik de gayret eder, çalışır ve de Allah’tan (C.C.) ister. Allah da (C.C.) ona aşk verir, muhabbet verir; onu temizler.
            Eğer bu tevhid bir madde olsa, yani ilaç gibi bir şey olsa, adamın elini ayağını bağlayıp zorla yedirip içirirler. O zaman çok kolay olurdu bu iş. Ama böyle değil. Allah (C.C.) aşk ihsan etsin, muhabbet ihsan etsin.

Velhamdülillahi Rabbi’l âlemîn.
                                                 
 Küplüce, 14.08.1993

 Tasarım: Mimar Ali Soyyiğit      e-mail